Deutsche Bank’ın Türkiye Ekonomisine İlişkin Değerlendirmeleri
Deutsche Bank, Türkiye ekonomisine dair kapsamlı değerlendirmelerini sunuyor. Ekonomik büyüme, enflasyon ve finansal istikrar gibi konularda uzman görüşleriyle Türkiye’nin ekonomik geleceğine ışık tutuyor.
Deutsche Bank’tan Türkiye Ekonomisine İlişkin Değerlendirmeler
Deutsche Bank, Türkiye’deki yetkililerin dezenflasyon konusunda güven verici duruşunu sürdürdüğünü, bununla beraber enflasyon görünümünde temkinli bir iyimserlik içinde olduklarını ifade etti. Deutsche Bank Ekonomisti Yiğit Onay ve Stratejist Christian Wietoska, geçtiğimiz hafta Türkiye’de çeşitli paydaşlarla gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından kapsamlı bir değerlendirme notu hazırladı. Ayrıca, Bloomberg HT’nin bildirdiğine göre, geçtiğimiz hafta dört yabancı bankanın temsilcisi Türkiye’yi ziyaret ederek temaslarda bulundu.
Hazırlanan notta, beklenenden daha güçlü seyreden iç talebin, Orta Vadeli Program’da belirtilen tahminlere kıyasla enflasyondaki düşüş hızının karşılanabileceğine dair endişeleri artırdığına dikkat çekildi. Deutsche Bank’ın notunda, maliye politikasının desteği, gelirler politikalarındaki ihtiyatlı yaklaşım, yapısal reformlardaki ilerlemeler ve ekonomik programın yerel piyasa katılımcılarıyla etkin bir şekilde iletişim kurulmasının enflasyonla mücadeledeki önemine vurgu yapıldı.
- Yapışkan İç Talep: Yapışkan iç talebin yavaşlamaya devam edeceği beklentisi öne çıkarken, ekonomide sert bir inişin ana senaryo olmadığı vurgulandı.
- Enflasyon Kaygıları: Enflasyonun, başlıca endişe kaynağı olmaya devam ettiği ve ekonomik programın hedeflerinin gerisinde kaldığı belirtildi.
- Merkez Bankası Politikaları: Deutsche Bank ekibi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) ihtiyatlı reaksiyon mekanizmasını sürdürmeye devam edeceği gözleminde bulundu.
- Faiz İndirimleri: Daha önce Kasım ayında başlaması beklenen faiz indirimlerinin, ortaya çıkan riskler nedeniyle erteleneceği yönünde bir beklenti oluştu.
Ayrıca, Deutsche Bank’ın yayımladığı ayrı bir notta 2025 yılı için enflasyon tahminini yüzde 23,2’den yüzde 25’e yükselttiği kaydedildi.
Asgari Ücret ve Ekonomi Üzerindeki Etkileri
Deutsche Bank’ın değerlendirme notunda, TL’nin önceki dönemlerdeki seviyelerde olmasa da reel değerleme yaşamaya devam edeceği vurgulandı. Ayrıca, Türkiye’deki temaslar sonrasında, en azından 2025 yılının sonuna kadar mevcut ekonomik programın uygulanmaya devam edeceği izlenimi edinildi.
Notta, enflasyon görünümü açısından kritik bir öneme sahip olan asgari ücret artışına da özel bir bölüm ayrıldı. Asgari ücrette 2025 yılı için genel beklentinin yüzde 25-30 arasında bir artış olduğu belirtilerek, yüzde 30’un üzerindeki artışların, yavaşlayan ekonomik ortamda işletmeleri zor durumda bırakabileceği ve enflasyon beklentilerini olumsuz etkileyebileceği ifade edildi.
Bu konuyla ilgili olarak, bazı analistler, şirketler tarafından asgari ücret dışındaki sektörlerde yapılacak ücret artışlarının yüzde 30’un üzerinde olabileceğini öne sürerken, diğer bazı ekonomistler azalan kar marjlarının, şirketlerin yüzde 30’un üzerinde zam yapmasını engelleyeceğini ve birçok şirketin yıl başında yapacağı ilk ücret artışının yaklaşık yüzde 20 civarında olacağını (yıl ortasında daha fazla ayarlama ile) tahmin ettiklerini belirtti.