Siber Risk Konusunda Büyük Adım!

Son 10 yıldır hayatımızın önemli bir unsuru haline gelen ‘’kişisel verilerimizin saklanması ve güvenliği’’ olmaz ise olmaz bir gerçeklik olarak ‘’her adımımızda bizimle yol yürüyen’’ mekanik bir denklem haline geldi. Elbette ki, bizlerin ve sevdiklerimizin kişisel hayatlarına saygı noktasında bizler için önemli bir gövde oluştursa da süreci anlama, kanıksama ve içselleştirme yolculuğumuz halen devam ediyor. Siber risk kavramı ile birleşen denklem Siber Zorbalık denilen bir başka bir sac ayağı kazanarak hayatımıza yeni kavramlar ve adli zincirler de eklemiş oldu. Siber Risk kavramının ‘’haydutlaşmış’’ haline Siber Zorbalık demek hiç de yanlış olmaz sanırım.
Tüm bunlar yaşanırken, devletimiz ve sektörümüz buna yönelik tedbir ve hizmetler geliştirirken çok daha önemli olan ve fakat unutulan bir başka durumda gözden kaçmıştı. Devletimiz kanunları belirlerken ve bunları yönetmelikle hayatımıza dahil ederken, kurum ve kuruluşlarda ya da şirketlerde Siber Risk süreçlerini kimler ve nasıl yönetmektedir? Sanırım bu soruya hepimizin vereceği farklı cevaplar ve açıklamalar mutlaka olacaktır. Fakat farklı disiplinlerden gelerek, teknoloji ile haşır neşir olan herkesin Siber Risk uzmanlığına el atması doğru bir hareket midir? tüm bu sorular havada uçuşurken, Siber riske yönelik insurtech ve fintech diyalektiği ile karma karışık bir jargon ile uzun makaleler yazılırken tam da bu sırada önemli bir gelişme sessiz sedasız haber sayfalarına düştü. Belki de çoğumuzun gözüne takılmayan bu haber bence Siber Risk konusunda uzman yetiştirme noktasında içimize su serpti.
Siber risk süreci ‘’ bir defalık’’ değil artık hayatımızın sonuna kadar bizleri her anlamda etkileyen bir zincir iken bu işin uzmanını yetiştiren kurumların devlet eliyle oluşturulması ve YÖK tarafından akredite edilerek diploma verilmesi oldukça önemli bir adım. Evet, Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulları Açılıyor. 5 Ekim tarihinde Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ve Yükseköğretim Kurulu Arasında Siber Güvenlik Meslek Yüksekokullarının Açılmasına İlişkin Protokol ile start veren bu süreç 10 yıllık siber risk haritamızda ‘’sınır çizgisi’’ olacak.
Merak edenler için:
https://www.aa.com.tr/tr/egitim/siber-guvenlik-meslek-yuksekokullari-aciliyor/2703178
Elbette ki tamamlanması gereken daha birçok eksiği olsa da bu adımı şahsi olarak ve mesleğim adına oldukça önemli buluyorum. Siber Zorbalar ile baş ederken kurumlarda görev alan kişilerin bu işin ehli olması zorbalık karşısında bizlerinde ‘’güçlü kası’’ olarak hayatımızda yeriniz alacak.
Sigorta sektörümüzün ürün ve hizmet geliştirirken bu önemli kararı arkasına alarak, iş süreçlerinde yeni analizler yapmalıdır. Özellikle kurumsal siber risk sigortaları konusunda gelecek 5 yılda yapılacak ürün geliştirmelerde ve hasar – operasyonel süreç yönetiminde ve analitiğinde bu okul mezunlarına şans ve yer verilmelidir.
Siber Güvenlik ve Siber Risk birbirini tamamlayan, neden-sonuç ve başlangıç-bitiş ilintisi olan birbirinden ayrılmaz kavramlardır. Bu kavramların uygulanmasında Siber Güvenlik Meslek Yüksekokullarından mezun olacak gençlerimizin rolü mutlaka olacaktır.
sevgilerimle