Sigortacılığın Büyümesinde TSB’nin ‘’Gelişen’’ Rolü üzerine
Sigortacılık mesleği halen gençliğini sürdüren bir meslek alanı olmaya devam ediyor. Ne zaman ki ülkemizde sigortalılık oranı artar ve tüketici bilinci üst seviyeye erişir ise o zaman gençlikten olgunluğa evirilen bir sektör haline gelmiş olacağız.
Sosyal ve ekonomik dinamikler gibi herkesin bildiği kavramları masaya yatırıp onlar üzerinden konuyu yoğurmak ‘’hamaset den öteye bizi götürmez. Ben daha somut, elle tutulur ve gözle görülür kavramların altını çizmeyi yeğlerim.

Sigortacılık faaliyetlerinde bulunan 80 civarında sigorta şirketi, yüzlerce broker ve 16.000 sınırını aşkın sayıda sigorta acentesi ve banka şubesi bulunuyor. Sektörün ortak akıl ile politikalar üretmesi, sorunlar karşısında çözüm yaratması ve kanunların eleştirel yaklaşımla hayata geçirilmesinde TSB’nin yani sektörümüzün yegâne birliğinin rolü tartışılmaz. Son yıllarda TSB, ürettiği projeler ve politikalarıyla artık halka inen, acentelerin derdi ile dertlenen ve çırpınan, tüketici bilinci gelişimine önderlik eden ‘’etkin’’ tavrı ile bence göz doldurur durumdadır. Artık izleyici değil oyun kurucu olmuştur, stadyumun bekleme koltuğundan kalkıp ipi göğüslemeye başlamıştır.
Hepimizin ihtiyacı olan da bu değil midir? hep birlikte ipi göğüslemek, omuz omuza sektörün sorunlarına ‘’bende varım diyerek’’ derman olmak. Acentenin sorunlarına gözümüzü kapatmadan ‘’gönül gözümüz ile de ‘’ yaklaşmak. Tüketicinin endişe ve korkularını anlayarak onların ‘’bilinç düzeyine’’ katkı sağlamak. Basma kalıp eğitim metotları ile onları boğmaya çalışmadan bilinçlendirmek ve en önemlisi de tüketiciyi ‘’sigortanın faydasına inandırmak’’ TSB son birkaç yıldır bunları bizlere, tüketicilere son derece emin adımlarla, başarılı şekilde hissettiriyor. Birlik hepimiz için var. Başarılarına biraz olsun şapka çıkarmak egolarımızdan arındığımız zaman hepimizin vicdan yükü olmalıdır.