Dolar 20,7495
Euro 22,4726
Altın 1.310,641
BİST 4.886,91
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 26°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
26°C
Parçalı Bulutlu
Cum 22°C
Cts 23°C
Paz 23°C
Pts 23°C

Tekafül Sigortacılığının Güncel Gelişimi

Tekafül Sigortacılığının Güncel Gelişimi
10 Haziran 2021 20:04

Katılım veya Tekafül Sigortacılığının güncel gelişimini SAİS Yönetim Kurulu Başkanı V. Sedat İyidemir ile değerlendirdik.

Ülkemizin ve milletimizin aslında hep bildiği fakat yeni yeni alışmaya başladığı katılım sigortacılığı (Tekafül sigorta) bize kısaca anlatır mısınız? Bunun konvansiyonel sigortacılıktan temel farklarını, hatta örnek vererek okurlarımız ile paylaşmanızdan memnun oluruz.

Sedat İyidemir
SAİS Yönetim Kurulu Başkanı V. Sedat İyidemir

Bildiğiniz üzere 1985 yılından sonra ülkemizde “İslami hassasiyet” taşıyan vatandaşlarımızın ekonomik sisteme entegre edilmesi ve birikimlerinin ekonomiye kazandırılması amacıyla Özel Finans Kurumları faaliyete başlamıştır. Özel Finans Kurumları banka sayılmayan, İslami esaslara göre fon kabul edip, kaynak kullandırabilen, tasarrufları değerlendirme ve kredi verme yöntemleri olarak faiz yerine kâr-zarar ortaklığı esasına dayalı olarak çalışan kuruluşlardı. Daha sonra 2005 yılında çıkan kanunla bugünkü şeklini alarak Katılım Bankacılığı adı altında faaliyetlerini devam ettirmişlerdir.

Günümüzde Uluslararası Finansal ekonominin en önemli fon sağlayıcıları sigorta şirketleridir. Sigorta şirketlerinin Batı ekonomilerinde geçmişinin eski olması ve toplumlarında bir güvence olarak görülmesi dolayısıyla çok büyük fonlara yön vermektedirler. Hatta sigorta organizasyonlarının bankalarının olduğunu göz önüne aldığımızda ne kadar öneme sahip olduklarını anlayabiliriz. Ülkemizde ise gayrı safi milli hasılamızın düşüklüğü, toplum mentalitemizin farklılığı, sigorta sektörüne ait kanuni çerçevenin geç oluşturulması gibi sebepler dolayısıyla sigorta penetrasyonu düşük kalmış ve sigorta şirketleri batı dünyasının aksine genelde bankaların şirketleri olarak algılanmıştır. Dolayısıyla penetrasyonun arttırılması ve İslami hassasiyetleri olan vatandaşlarımızın ekonomi içerisine alınması için ülkemiz yaklaşık 1970’lerden bu yana çalışmalarına devam etmektedir. Evvela bankacılık sektöründe katılım bankacılığıyla başlayan süreç daha sonra sigorta sisteminde de oluşturulmaya başlanmıştır. Ülkemizde katılım sigortacılığı son 10 – 15 yıldır ciddi anlamda kurumsallaşmaya başlamış ve diğer İslam ülkelerine göre fazlasıyla geç kalınmıştır. Hali hazırda dünyadaki uygulamalara baktığımızda Malezya merkezli Uzakdoğu ülkelerinde tekafül piyasasının toplam 50 milyar doları aştığını gözlemlemekteyiz. Konvansiyonel prim üretimleriyle karşılaştırıldığında bunun yetersizliğini de müşahede etmekteyiz.

Milletimizin sigorta alışkanlığı ve kullanım bilinci gelişmiş ülkelere göre oldukça geride. Katılım sigortacılığının da devreye girmesi ile tüketicilerin kafasında da karışıklıkların arttığı da bir geçek. Bu soru işaretlerinin ortadan kalkması ve sigorta bilincinin yükselmesi adına, hem bir sigorta acentesi olarak hem de yer aldığınız SAİS ve MÜSİAD’ın önemli görev edindiğini de biliyoruz. Bu konuda ‘’tüketici bilincini’’ artıran faaliyetleriniz den bahseder misiniz?

130 yılı aşkın süredir ülkemizde sigorta şirketleri faaliyet göstermekle birlikte kendine ait müstakil 5684 sayılı kanunun çıkması ancak 2008 yılında gerçekleşmiştir. Bu geç kalınmanın sebepleri üzerinde iyi düşünmek gerekir. Her zaman ifade ettiğim üzere ülkemizde sigortacılık anlayışının batıda çıkan uygulamalarından farklı bir anlayışa sahip olması gerekmektedir. Zira toplumumuzun sosyal dinamikleri ve sosyal yapısı batıya göre farklılık arz etmektedir. Bu sosyal yapı dikkate alınmadan yapılan sigortacılık faaliyeti penetrasyonu arttıramamaktadır. İşte bu noktada katılım sigortacılığı bize ciddi anlamda bir umut vermektedir. Ancak henüz yolun oldukça başlarındayız. Ülkemizin dünyada tarihi misyonundan gelen lider ülke vurgusuyla bu alana daha fazla yatırım yapma mecburiyeti doğmuştur. Fakat tekraren ifade etmem gerekirse henüz işin başında olduğumuz için biraz evvel değindiğim sosyal yapı dinamiklerini iyice inceleyip, sosyologlar, psikologlar, İslam alimleri, iktisatçılar, ekonomistler, iş insanları ve sigortacıların bir araya gelip katılım sigortacılığı kavramını tekrar dizayn etmeleri önem arz etmektedir. Aksi taktirde var olan konvansiyonel uygulamaların farklı bir versiyonu gibi işlemler kopyalanacak ve global para sistemi içerisinde toplanan primler yine aynı kanallara yönelecektir.

Sorunuzda görevlerimden bahsettiniz. Evvela şunu belirtmek isterim Sendika olarak tek odağımız acentelerimizin menfaatidir. Dolayısıyla şu an sorunları arapsaçına dönmüş acentelerimizin problemlerine odaklanmış bulunmaktayız. Bu sebeple sendika olarak ayrıca katılım sigortacılığı çalışmamız bulunmamaktadır. Bu daha sonra bu konuda çalışma yapmayacağımız anlamına da gelmez.

MÜSİAD sigortacılık komitesi olarak da bu sene Genel Başkanımız Sn. Abdurrahman Kaan Beyefendinin işaretleriyle daha evvelinde başlattığımız üyelerimizi katılım sigortacılığı alanında bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışması yapmak üzere faaliyetlerimiz bulunmaktadır. Katılım sigortacılığı bilincinin artmasına önem vermekte ve penetrasyonun arttırılması için çalışmaktayız.

TSB den aldığımız verilere göre geçen yılın aynı dönemine göre (ilk 3 aylık) katılım sigortacılığı üretimlerinde %13’lük reel bir büyüme var. Pandemi döneminin ciddi kısıtlamalarını göze aldığımızda bu oran ciddi bir büyümeye işaret. Bu gelişimi nasıl okumamız gerekir? Değerlendirmeleriniz önemli olacaktır.

Tekafül Sigortacılığının Güncel Gelişimi Sedat İyidemir

Dikkat ederseniz 2019 ve 2020 yıllarında da bu büyüme daha fazla olarak gerçekleşmişti. Bunun sebebinin katılım emeklilik fonlarının büyümesi olduğunu görmüştük. Bu süreç devam etmektedir. Emeklilik fonlarının büyümesi yanında konvansiyonel ürünlere olan talebi de olumlu etkilemektedir. Bu istenen bir durumdur. Daha önce de bahsettiğim üzere penetrasyonu arttırmak çok önemlidir. Bunu var olan portföy üzerinden değil, atıl olan ekonomik değerlerin sisteme entegrasyonuyla sağlayabiliriz. Bu sebeple katılım sigortacılığı çok önem arz etmektedir.

Katılım sigortacılığının büyümesi kaçınılmaz olacaktır. Büyümesini hızlandıracak önerileriniz nelerdir? Sigorta acentelerinin üstleneceği görevler ve misyon ne olmalıdır?

Hali hazırda acentelerimizin büyük çoğunluğu da vatandaşımız gibi tekafül hakkında fazla bilgiye sahip değildir. Hatta bu konuda ilgisizdir dahi diyebiliriz. Acentelerimiz maalesef günden güne mesleklerinin yok olması tehdidiyle ve diğer sigorta aracılarının haksız uygulamalarının artmasıyla ve günden güne Pazar paylarında düşüş yaşadıklarından ve birikmiş pek çok başka sorunları olduğundan dolayı haklı olarak ekstradan bu tip felsefi yaklaşımlara zaman ayıramamaktadır. Acenteler tekafülü ticari algılayıp kendileri açısından avantajlarına bakmakta ve ekstra bir durum gözlemleyememektedir. Eğer acentelere tekafül iyi anlatılıp kendileri açısından da avantaj sağlanırsa sektörün topluma en yakın kesimi olarak üzerlerine düşeni yapacaklarından eminim.