DASK Koordinatörü Erdal Turgut Sorularımızı Yanıtladı

DASK Koordinatörü ve Türk Reasürans A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Erdal Turgut sorularımızı yanıtladı. DASK için 2021 yılını değerlendirdi, 2022 beklentileri ve hedeflerini bizlerle paylaştı.

2022’de Herkes İçin Öncelikle Sağlık Diliyorum

Sohbetimize en başta özel bir soru ile başlamak isteriz. Şahsınızın bu denli yoğun bir tempoda mesai harcamanıza karşın ailenize karşı olan düşkünlüğünüzü bilerek ‘’önce sizi ve ailenizi’’ dinleyerek sohbete başlamak istedik. 2021 gibi zorlu bir yılı geride bıraktığımız şu günlerde, 2022 ye dair kendiniz ve sevdikleriniz için temenni ve beklentilerinizi dinlemek isteriz. 2022 sizin için ve aileniz için ne ifade ediyor?

“2020 ve 2021, tüm dünya için oldukça zor bir dönemdi. Özellikle ardı ardına yaşanan doğal afetler ve pandemi süreci hem geleceğe dair belirsizlikleri hem de sevdiklerimizi kaybetme korkusunu beraberinde getirdi. Uzun bir süre sevdiklerimizden ayrı kalmak, yüz yüze sohbet edememek, evlerden çıkamadığımız günler geçirmek sağlığın önemini tekrar tekrar bizlere hatırlattı. Bu nedenle 2022’de herkes için öncelikle sağlık diliyorum. Ayrıca 2022’nin misyonumuz ve hedeflerimiz doğrultusunda yeni projelere imza attığımız ve başarılarımızın meyvesini topladığımız, ülkemiz ve sektörümüz için güzel bir yıl olmasını temenni ediyorum”.

Dünya İçin Oldukça Zor Ve Ekonomik – Sosyal Açıdan Dalgalanmaların Yaşandığı Bir Süreç Oldu

Covid19 pandemisi sürekli yeni varyasyonlarla insanlığı ve tüm eko-sosyal hayatımızı etkilemeye devam ederken bir de ekonomik göstergelerin bozulan dengesi eklenince 2021 hepimiz için ‘’uzun bir karabasan’a dönüştü’’. 2021’yi ekonomik ve sosyal açıdan kısaca özetlemeniz bizler için aydınlatıcı olacaktır.

“Dünya genelinde koronavirüs vaka sayısı artmaya devam ederken başta AB ülkeleri ve ABD olmak üzere aşılama sürecinin başlamış olması, 2021 yılına ilişkin olumlu beklentileri beraberinde getirmişti. Fakat, daha yüksek bulaşıcılığı olduğu tespit edilen bir Covid-19 türünün ortaya çıkması bu olumlu beklentiyi bir miktar sınırladı diyebiliriz. Aşıya erişim ve aşı uygulamalarının yaygın olduğu ülkelerin ekonomik faaliyetlerinde normalleşme gözlemlenirken aşı uygulamalarının daha yavaş olduğu ülkelerde ise ekonomik toparlanmanın zorlaştığını söyleyebiliyoruz. Her şartta 2021’in tüm dünya için oldukça zor ve ekonomik – sosyal açıdan dalgalanmaların yaşandığı bir süreç olduğu en temel gerçek.

Ülkemizde de bu ekonomik dalgalanmanın etkisini önemli ölçüde hissettiğimiz dönem içinde, kurum olarak olası bir depremde sigortalılarımızın finansal gücü olma misyonumuz ile çalışmalarımızı sürdürdük. 2020 yılında yaşanan 2 büyük deprem bu çalışmaların en büyük örnekleri olarak gösterilebilir. Ocak 2020’de yaşadığımız Elazığ depremleri sonrasında 392 milyon TL, Ekim 2020 tarihinde yaşadığımız İzmir depreminde ise 435 milyon TL hasar ödemesi gerçekleştirilmiştir”.

Zorunlu Deprem Sigortası’nın Kapsamının Genişletilerek Bütüncül Bir “Afet Sigortası”na Dönüştürülmesi Konusunu Gündeme Getirdik

Kendi alanında önemli, köklü ve farkındalığı ile güçlü olan bir kurumun yöneticilerindensiniz Sanırım 2021 yılı sizlerin en zorlu dönemlerinden birisi oldu. Bu vesile ile 2021’i kurumunuz ve ekibiniz ve hatta tüm paydaşlarınız, üyeleriniz ve sigorta sektörü için nasıl değerlendirirsiniz? 2021 de hayata geçirdiğiniz ve sektöre yenilik getiren hangi işlere imza attınız?

Bu soruyu uçtan-uça sormak istedik zira ekibiniz, acente meslektaşlarınız ve müşterileriniz kurumunuzun ayrılmaz bir parçası olarak bir bütünlük taşıdığı için vereceğiniz cevap bir anlamda bütünleyici politikalarınızın da özeti niteliğinde olacaktır.

“Yaşanan pandemi süreci ve doğal afetlerdeki artışlar hem sosyal hayatı hem de ekonomik hayatı tüm dünyada yavaşlatmış ve tüketici alışkanlıklarında büyük değişikliklere neden olmuştur.

Sigorta sektöründe poliçe üretim sayıları, hasar ödemeleri, risk altındaki portföyler açısından bu dönemin farklı etkilerini gördük. Kapanmalara bağlı olarak ilgili sektörlere bağlı poliçe üretimlerinde azalma gözlemlenirken pandeminin yanı sıra artan doğal afetler ile birlikte sigorta şirketlerinin hasar ödemeleri son yıllardaki en yüksek seviyelere çıkmıştır.

Biz de kurum olarak tüm bu zorlu zamanlardan geçerken üzerimize düşeni yapıp, Zorunlu Deprem Sigortası’nın kapsamının genişletilerek bütüncül bir “Afet Sigortası”na dönüştürülmesi konusunu gündeme getirdik. Sel başta olmak üzere diğer doğal afet türlerinin ek teminat olarak zorunlu deprem sigortasına entegre edilmesi ile ilgili DASK olarak çalışmalarımıza başladık. Mümkün olan en kısa sürede çalışmalarımızı tamamlamayı hedefliyoruz”.

Hedefimiz %100 Sigortalılık

2022’yi kurumunuz, ekibiniz ve üyeleriniz açısından nasıl görüyorsunuz? Bu yıla dair beklenti ve hedefleriniz nelerdir? 2022 yılında üreteceğiniz politikalar ve çalışmalarınıza dair ipuçları almak ve okurlarımız ile paylaşmak isteriz.

“Bizim kurum olarak en büyük hedefimiz %100 sigortalılık oranına ulaşarak kapsamımıza giren tüm konutları Zorunlu Deprem Sigortası güvencesi altına almak. Bugün Türkiye’deki sigortalılık oranı %60’a ulaştı. Bu oldukça yüksek bir rakam fakat bizim hedefimiz %100 sigortalılık.

Belirlediğimiz bu hedef doğrultusunda yürüttüğümüz çalışmaların başında elbette deprem sonrası çalışmalarımız geliyor. Hasar yönetimindeki hızımızın ve poliçe sahibi vatandaşın tazminatını vaktinde almasının DASK’a duyulan güvenin temel unsurlarından biri olduğunu biliyor ve bu doğrultuda tüm gücümüzle çalışıyoruz.

İkinci konu ise depreme karşı önlem alma ve sigortalılık bilincini artıracak çalışmalar yürütmek.

2020 yılında pandemi sebebiyle ara verdiğimiz sosyal projelerimizi 2022 yılında hayata geçirmek için çalışmalarımıza yoğun bir şekilde başladık.

Millî Eğitim Bakanlığı iş birliği ile yürüttüğümüz ve okullarda depremi ve DASK’ı anlattığımız “Dersimiz Deprem Yaşasın Önlem” projesi kapsamında saha uygulamalarına başlamak için çalışmalar sürdürülmektedir.

Bunun yanında Türkiye’nin 81 ilinde yerel yönetimleri Zorunlu Deprem Sigortasını yaygınlaştırmak için yerel bilinçlendirme kampanyası düzenlemeleri konusunda teşvik ettiğimiz “Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor Yarışması” duyurusu ise 6 Aralık 2021 tarihinde yapıldı ve başvurular tamamlandı. Bu yıl yarışmamıza 29 il başvuru yaptı. İllerimizde AFAD’ların yapacağı çalışmaları heyecanla bekliyoruz.

Gelecekte binalarımızı emanet edeceğimiz inşaat mühendisliği öğrencilerinde deprem bilincini artırmayı ve depreme dayanıklı bina tasarımı becerisini geliştirmeyi amaçladığımız “DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması” duyurusu 3 Aralık 2021 tarihinde yapılmış ve yarışma başvuruları 14 Ocak 2022 tarihine kadar devam edecektir. 31 Mayıs 2022 tarihinde ödül töreni yapılacak yarışmamızda bu yıl takımlara Türk Reasürans özel ödülleri de verilecektir”.

Güçlü Projelerle Başarı Hikâyeleri Yazmaya Devam Edeceğiz

2022’yi genel olarak sigorta sektörü, tüm paydaşları ve dinamikleri ve nihayetinde ekonomimiz açısından değerlendirmenizi istesek bize nasıl bir tablo çizersiniz? zaman zaman büyük bir karamsarlığa kapılmamıza rağmen, hümanizm duygumuz ve ülkemize olan bağlılığımız bize umut aşılamaktadır. Tüm bu parametreleri bir araya getirince 2022 de bizleri neler bekliyor? İçinizden geldiği gibi tüm düşüncelerinizi okurlarımıza aktarmak bizleri mutlu edecektir.

“Sıkı çalışmamız ve üzerimize düşeni yapmamız gereken bir yıl olacağı kesin. Sizin de bildiğiniz gibi sigorta sektörü dinamik, duruma ve koşullara hızlı adapte olabilen sektör. 2022’de de sektörümüzün bu refleksi değişmeyecektir. Biz de ülkemiz ve sektörümüzü daha ileri taşımak için çalışmaya ve güçlü projelerle başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceğiz”.

Sizleri yeni yılda epey yoracak bir etkinlik programı hazırlıyoruz. Her ay sıklıkla sizlerle buluşmaya devam edeceğiz. Bu nedenle şimdilik az sorularımız ile sizi yormak istedik. Verdiğiniz samimi ve net cevaplar için okurlarımız adına teşekkür ederiz…